FINDIK YETİŞTİRİCİLİĞİ:
Karadeniz Bölgesi"nin iklim özellikleri, fındık için en ideal ortamı oluşturur. Fındık, kış aylarında çiçeklenen ve döllenen tek bitkidir. Dişi çiçeklerin çanak yaprakları "çotanak" adı verilen fındık kadehini oluşturur. Fındığın çeşitli türleri vardır. Ülkemizdeki kültür fındıkları,5-6 metre boylanabilir. "Corylus Avellana" ile "Corylus Maxima" türlerinin melezleridir.
Ağustos ayında olgunlaşan fındıklar toplanıp kurutulduktan sonra, Eylül ve Ekim aylarında pazara getirilip satışa çıkarılır. Türkiye"de üretilen fındığın organize alımlarını, en büyük üretici birliği olan Fiskobirlik gerçekleştirir. Fiskobirlik, satın aldığı fındığı çeşitli işlemlerden geçirerek tüketime sunar.
Fındık Üretim Alanları
Yeryüzünde, 36°-41° kuzey enlemlerinde ve kendine özgü iklim koşullarında yetişen fındık ağacı, kıyılardan en çok 30 km içerde ve yüksekliği 750-1000 metreyi geçmeyen yerlerde ürün verir Türkiye, İtalya, İspanya ve Amerika fındık yetiştirilen başlıca ülkelerdir. Türkiye, yıllık dünya üretiminin yaklaşık %65-75"ini gerçekleştirmektedir.
Türk Fındığı
Türk fındığı, kalite olarak Giresun ve Levant olmak üzere ikiye ayrılır.
Giresun kalite fındık, tadı ve içerdiği yağ oranı ile yeryüzünün en üstün özellikli fındığıdır. Giresun ile Trabzon"un Beşikdüzü, Vakfıkebir, Çarşıbaşı ve Akçaabat ilçelerinde yetişir.
Levant kalite fındık, daha az yağ içerir. Trabzon ve bir bölümü ile Ordu, Samsun, Bolu, Sakarya, Zonguldak ve Bartın illerinde yetişir.
Çeşit Çeşit Fındık!
Yaklaşık 5 bin yıldır tanınıp bilinen fındık, üç ana gruba ayrılır.
- Kabuklu Tombul Fındıklar: Tombul, Palaz, Mincane, Gök, Kalınkara, Kan, Cavcava ve Delisava (Çakıldak)
- Kabuklu Sivri Fındıklar: Sivri, İncekara, Kuş.
- Diğer Kabuklu Fındıklar: Badem, Foşa, Kargalak, Ordu İkizi.
Fındık Ekonomisi...
Fındık tarımı genellikle küçük arazilerde ve aile işletmeciliği biçiminde yapılmaktadır. Türkiye"de yaklaşık 600.000 hektar arazide 400.000 kadar çiftçinin fındık üretimiyle uğraştığı bilinmektedir. Fındık, yetiştirildiği bölgede doğrudan ya da dolaylı olarak 8 milyon nüfusu ilgilendirmektedir.
Fındık Erozyonu Önler
Karadeniz Bölgesi"nde arazi eğimi çoğunlukla % 20"nin üzerindedir ve burası Türkiye"nin en fazla yağış alan bölgesidir. Toprak yapısı ve iklim koşulları, Karadeniz Bölgesi"nin önemli bir kısmında fındık dışında tarıma izin vermemektedir. Büyük ölçüde erozyon tehlikesi bulunan bölgedeki fındık tarımı verimli toprakların erozyona uğramasını engelleyip çevreye çok olumlu katkılar sağlar. Ayrıca fındık işleme tesislerinde, doğal çevrenin bozulmasına sebep olan fiziksel ve kimyasal atıklar ortaya çıkmaz.
Fındık Dünyaca Tüketilir
Önceleri kuruyemiş olarak tüketilen fındığın, gıda sanayinin gelişmesiyle birlikte kullanım alanı oldukça genişlemiştir. Fındık; çikolata, bisküvi, şekerleme, tatlı pasta, dondurma imalatında yardımcı malzeme olarak kullanılmaktadır. Çikolata ve bisküvi imalatında, dünyanın yıllık iç fındık tüketimi 300.000 ton"u aşmıştır. Fındık unu, çikolatalı ürünlerin temel unsurudur. Fiskobirlik"in özel ambalajlarında pazarladığı fındık, fındık ezmesi, nuga ve nutkrem, yüksek besin değerine sahip gıda maddeleridir. Fındık ve fındık ürünleri, uzmanlarca çocukların beslenmesinde özellikle önerilmektedir.
Sağlık, Tat ve Enerji Bu Kabuğun İçinde!
İnsanoğlu, yerleşik düzene geçip düzenli tarım yapmaya başladığı andan beri birçok bitkinin düzenli olarak ekim-dikimini yapmıştır. Fındık da bu bitkilerden biridir. Türkiye"de fındığın on iki değişik çeşidi yetiştirilmektedir. Fındığın genel bileşimindeki ortalama değerler, bilimsel olarak saptanmıştır. Fındıktaki yağ yüksek oranda doymamış yağ asitlerinden oluşmuştur. %60–70 oranındaki bu yağ, tamamen vücuda yararlıdır. Fındık yağı vücut ısısının korunmasından yağda eriyen vitaminlerin taşınmasına kadar birçok görevi yerine getirir. Fındık yağındaki linoleik asit vücut tarafından üretilmez, dışardan alınır. Linoleik ve oleik asitler kanda kolesterolün yükselmesini önler, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki yaparlar.
Fındığa Bakın! Vitaminleri ve Mineralleri Göreceksiniz !
Fındık insan vücuduna yararlı karbonhidrat, protein ve yağ ile metabolizmayı düzenleyen B grubu vitaminler yönünden de zengin bir kaynaktır. Kan yapımı ve ruhsal sağlık için gerekli olan B2 ve B6 vitaminleri, gelişme çağındaki çocukların beslenmesinde büyük önem taşır. Kalp ve diğer kasların sağlığı için en iyi besinlerden biri, E vitamini açısından çok zengin olan fındıktır. Bu vitamin; kalp ve diğer kasların sağlığı ve üretim sisteminin normal çalışması için gereklidir. Alyuvarların parçalanmasını önleyerek kansızlığa karşı koruyucu etki yapmaktadır. E vitamini, kanser yapıcı etmenlerin oluşmasını önler ya da oluştuktan sonra onları etkisiz hale getirerek vücudu korur. Kemiklerin ve dişlerin yapımı için gerekli olan kalsiyum, kan yapımında görev alan demir, büyüme ve cinsiyet hormonlarının gelişmesinde rol oynayan çinko için, en iyi bitkisel kaynaklardan birisi fındıktır. Sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gerekli olan potasyumca da zengindir. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum içeriği yüksek, sodyum miktarı düşük olan fındığın, kemik gelişimi ve sağlığı ile kan basıncının düzenlenmesinde büyük önemi vardır. Bu açıdan da fındık sağlıklı yaşam için önemlidir. Beslenme uzmanları genel olarak günlük beslenmede fındık ve fındık ürünlerine daha fazla yer verilmesini önermekte, özellikle çocuklar, gençler, sporcular, askerler ve işçiler için büyük enerji kaynağı olduğunu belirtmektedirler. 100 gr iç fındığın, orta üst aktiviteli bir işçinin (3500 kalori) gereksinimlerini karşılama durumu şöyledir:
» Yağ » Karbonhidrat » Protein » Su
» Fosfor, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum, Mangan, Çinko, Demir, Sodyum
Fındıktaki Vitaminler (mg/100gr):0.33 B1 Vitamini, 0.12 B2 vitamini,1.75 Niacin, 0.24 B6 Vitamini, 31.4 E Vitamini
Fındıktaki Mineraller (mg/100gr):5.8 Demir, 160.0 Kalsiyum, 2.2 Çinko, 655.3 Potasyum, 2.1 Sodyum, 161.2 Magnezyum, 1.3 Bakır, 5.1 Mangenez.
Dünya Kuru Meyve Tüketim Oranları
1998 yılı verilerine göre
İç Fındığın Kullanım Alanları: % 80 çikolata sanayinde (kıyılmış, dilinmiş, öğütülmüş olarak) bisküvi, şekerleme, tatlı, pasta, dondurma yapımında kullanılır. İç piyasa ve ihracatta değerlendirilemeyen fındıklar, yağlık olarak kullanılmaktadır. Çerez olarak ta tüketilir.
Fındık Ham Yağının Kullanım Alanları:
- Rafine edilip yemeklik yağ olarak,
- Temizleyici, nemlendirici ve dağıtıcı olarak,
- Gres yağı üretiminde,
- Koruyucu boya endüstrisinde kurutucu olarak,
- Kimyasal tepkimelerde katalizör olarak,
- İlaç ve kozmetik endüstrisinde yardımcı hammadde olarak,
- El ve lastik eldivenlerin dezenfeksiyonunda, tıbbı aparatların sterilizasyonunda, Yaraların pansumanında, kadın-doğum hastalıkları, deri-ağız hastalıklarında antiseptik olarak,
- Sanayide yüzey aktif maddesi, korozyon inhibitörü, yağlama, metal kesme yağları, metal temizleme ve asfalt plaka üretiminde.
- Ayrıca, yağ çıkarılması ile arta kalan küspe, yüksek oranda protein içermekte olup (%38-45), hayvan yemi olarak yem sanayinde kullanılmaktadır.
Fındık Kabuğunun Kullanım Alanları:
Fındıkkabuğu, fındık üretilen yörelerde değerli ve yüksek kalorili yakacak olarak kullanılır. Fındıkkabuğundan, kontralit yapılır, boya sanayisinde yararlanılır, Kömürleştirme yolu ile briket kömürü, aktif kömür ve sanayi kömür elde edilir.
Fındık Yaprağının Kullanım Alanları:
Fındık yaprağı ve meyve zurufları, tabi gübre olarak yeniden fındık bahçesine ve tarım alanlarına döner.
FINDIK ÇEŞİTLERİ:
Tombul Fındık
Ülkemizde yetişen en önemli fındık çeşididir. Daha ziyade Giresun ilinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Meyve kalitesinin çok iyi olması uluslararası pazarlarda kolayca tutunmasını sağlamış ve Türk fındığı dünya ülkelerince aranır duruma gelmiştir.
Periyodisite özelliği gösteren tombul fındık çeşidi iyi ve bakımlı bahçe koşullarında her yıl düzenli ve oldukça yüksek verim vermektedir.
Olgun, meyvesi dolgun ve muntazam şekillidir. Tabla kısmına doğru genişlemekte, uca doğru muntazaman daralarak sivri bir uç ile nihayetlenmektedir. Meyvenin üzeri bariz olukludur. Ortalama uzunluğu 17.58 mm. ve genişliği 17.04 mm. olan tombul fındığın randımanı %50-52"dir. Kabuk açık parlak kahverengi, uçtan itibaren yarısına kadar kirli beyaz havlı olup ortalama kabuk kalınlığı 1.10 mm. ve kolay kırılmaktadır.
Tablası geniş, yayvan, ortası kabarık, meyve bu kısım üzerinde bir tarafa meyilli olarak durabilmektedir.
İç meyve zarı (testa) açık kahverengi, parlak, pürüzsüz ince, ete yapışık ve üzeri hafif damarlıdır. Depolama ve taşımada önemli olan iç meyve zarları kolay soyulmakta ve beyazlatılmaya elverişlidir. İç meyve kabuk şekline uyum sağlamış, meyve eti beyaz, parlak ve gevrek olup göbek boşluğu küçük, yağ oranı %69-72"dir. Yağ oranının yüksek olması mekaniksel basınca dayanıklılığını azaltmakta ve kolay bozulmaya neden olmaktadır. Bu yüzden kırma, ambalajlama, depolama ve taşımada itinalı olmayı gerektirmektedir. 670 – 730 adet kabuklu fındığı 1 kg. gelen bu çeşidin zurufları meyve boyunun 2,5 katı büyüklükte ve çoğunlukla 3 ve 4"lü çotanak oluşturmaktadır.
Yöremiz insanları tarafından en çok tercih edilen fındık türüdür. Bakımı kolaydır. Döllenme kabiliyeti fazladır. Dona karşı dayanıklıdır. Yağ oranı en fazla olan fındık türü olduğu için iç olarak saklanamaz. Yaprakları diğer fındıklardan daha yeşildir.
Palaz Fındık
Toprak seçmeyen kumlu toprakta bile yetişebilen bir fındık türüdür. Palaz fındık erken döllenir erken yumurtalık bağlar, bu sebeple de gerek ilkbahara geçişte iklim değişiklikleri, don ve sisten gerekse haşarattan fazla zarar görür. Lezzet ve kalitesi orta olan bu fındık çeşidi daha ziyade Ordu ilinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Tombul fındıktan oldukça iri olan meyvesi dolgun, yuvarlak ve basık, tabla kısmı geniş, uç kısmı ise havlıdır. Ortalama 16.01 mm. uzunluk ve 19.26 mm. genişlikte olan meyvelerinin kabuğu donuk kahverengidir. Kabuk kalınlığı ortalama 1.66 mm. ve kolay kırılır. İç meyvenin üzerinde kahve renkli, ince ve ete yapışık zar bulunmaktadır. Meyvesi, beyaz ve göbek boşluğu nispeten büyüktür. 600 - 650 adet kabuklu fındık 1 kg. gelmekte ve randımanı %49-51, yağ oranı 64-68"dir.
Kökleri, yüzlek ve daha çok yanlara gelişme gösterdiğinden toprak derinliği az, killi, kumlu ve çakıllı topraklarda dahi yetişebilmektedir. İlkbaharda diğer fındık çeşitlerinden daha önce uyandığından dondan daha fazla zarar görmekte ve meyveleri daha çok haşere zararına uğramaktadır.
Genellikle 2 ve 4"lü çotanak oluşturan bu fındık çeşidinin zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklüktedir.
Foşa Fındığı
Daha çok Trabzon yöresinde yetiştirilen iri ve gösterişli bir fındık çeşididir. Kabuğu kırmızımtırak-kahverenginde, ortalama 1.20 mm. kalınlıkta ve orta derecede serttir. Ortalama 17.87 mm. genişlikte kabuklu meyveye sahiptir.
İç meyve zarları koyu kiremit, kahverengi, üzeri kaba damarlı, kalınca, meyve etine yapışık, içi fildişi renkte, sertçe ve göbek boşluğu büyük olan iç, meyve kabuğunu iyice doldurmuştur. İç randımanı %50-53 ve yağ oranı % 66.69"dur.
Tabla kısmı darca olan bu çeşidin 475–550 adet kabuklu meyvesi 1 kg. gelmektedir. Genellikle ikili çotanak oluşturmakta ve zurufları meyve boyunun 2 katı büyüklüktedir.
Çakıldak Fındık
Ordu ilinde yaygın olarak yetiştirilen bu fındık çeşidi Batı Karadeniz bölgesinde "Delisava" adı ile tanınmakta ve geniş ölçüde üretimi yapılmaktadır.
Diğer fındık çeşitlerimizden çok daha geç uyandığından ilkbaharın geç donlarından az zarar görmekte, her türlü iklim ve toprak koşullarına kolay uyabilmekte olan bu çeşidin verimi çok yüksektir. Oldukça iri ve nispeten uzunca olan meyvelerin lezzet ve kalitesi iyi değildir. Meyve kabuğu açık kahve renkli, 1.2 mm. kalınlıkta ve kolay kırılmaktadır. Tabla kısmı geniş, düz ve dışa nispeten bombe yapmıştır. İç meyve kabuk içerisini iyice doldurmuştur. Meyve etine yapışık, damarlı ve kalınca zarları bulunmaktadır. Meyve eti fildişi renkte, gevrek ve göbek boşluğu orta derecede büyüktür.
Kabuklu meyve ortalama 18.41 mm. uzunluk ve 17,76 mm. genişliktedir. 580–610 adet kabuklu fındık 1 kg. gelmektedir. Randımanı %52–54 ve yağ oranı %58-63"dür. Genellikle 4"lü çotanak oluşturmakta ve zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklüktedir.
Kalın kara Fındığı
Diğer fındık çeşitlerinin zor yetiştiği zayıf topraklarda dahi kolayca kolay ca yetiştirilen bu fındık çeşidine fındık bahçeleri içersinde sık rastlanmaktadır ve ömrü azdır.
Kabuğu mat, kirli kahverengi olup uç kısmı boz renkli ve hav tabakası ile kaplıdır. Meyvesi yuvarlak, tabla kısmının ortası kabarık ve bu kısım üzerinde meyve meyilli bir şekilde durabilmektedir.
İç meyve üzerinde meyve etine yapışık, kalın pürüzlü ve koyu kahve renkli zar bulunmaktadır. Meyve eti donuk beyaz renkte ve gevrek olup göbek boşluğu büyük olduğu için çabuk bozulur. İç meyve randımanı %48–49 ve yağ oranı %59-64"dür.
Kabuğu ortalama 1,3 mm. kalınlıkta olan bu fındık çeşidinin kabuklu meyvesi 19.27 mm. uzunluk ve 19.03 mm. genişliktedir. 450–525 adet kabuklu fındık 1kg. Gelmektedir. Zurufları gösterişli ve meyve boyunun iki katı büyüklükte olup çotanaklarındaki meyve sayısı genellikle üçlüdür.
İç meyvenin %30-44"ü ikiz olmakta ve istenmeyen bu özellik ticari değerini düşürmektedir.
Sivri Gruba Giren Fındık Çeşitleri
Sivri Fındık: Hemen hemen fındık üretilen bütün yörelerde bu fındık çeşidine rastlanılmaktadır. Olgun meyve iki yandan basıkça, uzun ve sivridir.
Meyve kabuğu parlak, açık kahve renkli, uç kısmı nispeten kirli beyaz renkte havlı, ortalama 1.05 mm. kalınlıkta ve kolay kırılır. Tablası dışa çıkıntı yapmış ve meyve bu kısım üzerinde dik duramaz. Kabuklu meyve ortalama 20.71 mm. uzunluk ve 14.88 mm. genişliktedir.
Sivri fındık, hastalıklara karşı dayanıklı, soğuğa karşı dayanıksızdır. Çoğunlukla iç fındık olarak yağlı fındığa karıştırılarak satılır.
İç meyve üzerinde bulunan zar ince, ete yapışık, açık parlak kahverengi ve üzeri damarlıdır. Meyve eti, fildişi renkte olup tatlı ve gevrektir. Göbek boşluğu nispeten iridir. Randımanı % 49–50 ve yağ oranı % 65-68"dir. 580–650 adet kabuklu fındık 1kg. Gelmektedir.
Zuruf uzunluğu meyve boyunun 1,5–2 katı büyüklükte ve çoğunlukla 3"lü çotanak oluşturmaktadır.
Kuş Fındığı: Sivri fındığa çok benzeyen bu fındık çeşidinin tablası düz ve kabuğu ince olup kuşlar tarafından kolay kırıldığı için bu adı almış ve verimi oldukça düşüktür.
Kabuğu parlak kahverengi, ortalama 1,1 mm. kalınlıkta, meyve ise 19.08 mm. uzunluk ve 16.28 mm. genişliktedir. Meyvenin uç kısımlarında kirli beyaz hav tabakası bulunmaktadır.
İç meyve üzerindeki zar ince ve açık kahve renkte olup göbek boşluğu büyüktür. Randımanı % 49–51 ve yağ oranı %56–61" dir. 570 – 640 adet kabuklu fındık 1 kg. gelmektedir.
Çotanaktaki meyve sayısı genellikle 3"lü olan kuş fındığının zurufları meyve boyunun iki katı büyüklüktedir.
Badem Fındık Grubuna Giren Çeşitler
Badem Fındığı: Yaprakları bol ve yeşildir. Meyvesi silindire yakın konik bir biçimi vardır. Kabuğu kalın ve koyu renklidir. Kabuklu meyve ortalama 24.35 mm. uzunlukta ve 15.14 mm. genişlikte olup kabuk kalınlığı 1 mm. civarında bulunmaktadır. Meyvesi silindirik ve uzun olup sivri bir uç ile son bulmaktadır. Tablası düz kısmen dışa bombe yapmıştır.
İç meyve üzerinde kahve renkli zar bulunmakta, meyve eti gevrek olup göbek boşluğu nispeten büyüktür. Randımanı % 51- 52 olan bu fındık çeşidinin yağ oranı %58-61"dir. 620 – 670 adet kabuklu fındık 1 kg. gelmektedir.
Zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklükte, uçları az parçalı ve boru şeklindedir. Çotanaklarındaki meyve sayısı genellikle 3"lüdür.
Bu fındık çeşidinin verimi oldukça düşüktür.
Fındık Yetiştiriciliği ve Budama Tekniği:
- Genelde üretici bahçelerinde tekniğe uygun dikim yapılmadığı ve bahçe terbiye sistemine göre kurulmadığından düzensiz dallanma oluşmaktadır. Bu tür bahçelerde budama uygulaması da yapılmadığından her yıl düzenli olarak verim de alınamamaktadır. Bu bahçelerde;
- Ocaktaki ana dal sayısı istenilen sayının çok üzerindedir.
- Ağaçlar Çok sık dikilmiş ve yaşlanmıştır.
- Dikimde ana dallar arasında bırakılan ara çok dar tutulduğundan bir noktadan dallanma göstermekte, kökleri birbiri içinde gelişmekte, yüksekten dallanmakta ve dallar iç içe girmiş bulunmaktadır.
- Ocak içleri kapalı olup havalanma ve güneşlenme yetersizdir.
- Ocaktaki ana dalların gelişmesi düzensiz ve dallar arasında yaş farkı bulunmakta olup hasat sırasında dalların birbirine sürtünmesinden dal ve dalcıklar kırılmakta, mahsul gözleri de dökülmelidir.
- Hastalıklı, kuru, yaşlı dallar ile dip sürgünlerinin kesimi yüksek yapılmakta, ana kökler üzerinde bırakılan kök sürgünleri ile yıllardır üretime devam edildiğinden kökler kütükleşmiş ve fonksiyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir.
Bu tür bahçelerde bu damdan önce ocaklar arasındaki aralık ve mesafeyi genişletmek amacıyla aralardan ocak çıkarılarak işe başlanmalıdır. Ocaktaki ana dal sayısı 6-8’e indirilmeli ve ocak içlerini açacak şekilde yanlara gelişme gösteren dallar bırakılarak yaşlanmış, kurumaya yüz tutmuş hastalıklı dallar ve üst üste gelişme gösteren dallardan bir ta nesi budama testeresi ile dipten kesilmeli ve kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidir. Ocak boşluklarında kök sürgünleri geliştirilerek ocağın boş kalan kısımları doldurulup temizlenir. Ocakta bırakılan ana dallar tek tek elden geçirilerek budama makası ile iç içe girmiş, hastalıklı, kurumuş ve yaralanmış dal ve dalcıklar tırnak bırakılmadan kesilir. Ocak içlerine doğru gelişen sürgünler alınıp yanlara fazla taşan sürgünlerde tepe vurması yapılır. Yan dallarda almaşıklı, uzun ve kuvvetli gelişen sürgünler bırakılır. Kısa gelişen sürgünler kesilerek seyreltilir. Böylece gübreleme ile birlikte bozulan fizyolojik dengenin kurulmasına çalışılır.
Köklerde kütükleşme, ana dalların büyük çoğunluğunda karaca karta kaçma, sürgünlerde zayıflama ve dallarda çıplaklaşma söz konusu ise bu tür bahçelerin bozulan fizyolojik dengesini budama ve gübreleme ile sağlamak çok güçtür.
Kök Sürgün Temizliği: Fındık kök sürgünü vermeye çok meyillidir bir bitkidir. Gelişen kök sürgünleri ocağın besin maddesine ortak olmakta, dalların sıklaşmasına sebep olmakta, havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir. Bu nedenlerle üretim süresi boyunca dikilen ana dal sayısı sabit tutularak gelişen kök sürgünleri sonbaharda ve mayıs sonu haziran ayı başında olmak üzere yılda en az iki kez çepin ile temizlenmelidir. Ancak üretim süresi boyunca kurumuş kırılmış, hastalıklı ve yaşlanmış dalların çıkarılması ile açılmış olan yönlere doğru büyüyen kök sürgünlerin den bir tanesi bırakılır ve geliştirilir. Böylece ocak içerisinde boşalan dalların yeri doldurulmuş olur.
Gübreleme: Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için gübrelemeye gerekli dikkatin gösterilmesi gerekir.
Gübrelemeden beklenen faydanın sağlanması, toprakta hangi besin maddesinin noksan olduğunun ve noksanlık derecesinin belirlenmesi ile mümkündür. Gerek yeni dikim yapılacak, gerekse de verim çağında olan bahçelerde fındığın normal bir gelişme gösterebilmesi için ihtiyacı olan besin maddelerinin belirlenmesinde mutlaka toprak ve yaprak analizlerinin yapılması gerekir.
- Yeni Dikim Fındık Bahçelerinde Gübreleme (0–5 yaş) : Toprağı organik maddece zenginleştirmek amacıyla dekara 3–5 ton çiftlik gübresi ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlarda kireç fidan çukurları açılmadan önce bütün araziye homojen olarak dağıtılmalı ve derince çapa yapılmalıdır. Ayrıca temel gübreleme olarak dikimden önce fidan çukurlarına uygun miktarda fosforlu ve potasyumlu gübreler karıştırılarak verilmelidir.
Dikimden önce yapılan bu temel gübrelemeden sonra birinci yıldan itibaren 5 nci yıla kadar her yıl fidan başına 40 gr. Azotlu gübrenin yarısı Mart ayı başında diğer yarısı da Mayıs sonu Haziran ayı başında olmak üzere fidanların etrafına muntazam bir şekilde verilmeli ve çapalanmalıdır. Bu şekilde ilk 5 yılda yapılan gübreleme ile fındık fidanlarında istenilen özelikte yılık sürgün gelişmesi sağlanabilmektedir.
- Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinin Gübre ve kireçleme: Fındığın normal gelişebilmesi ve bol ürün verebilmesi topraktan aldığı besin maddeleri ile mümkün olmaktadır. Bu besin maddelerinden en önemlileri ise azot, fosfor ve kalsiyumdur. Diğer besin maddeleri de fındık için çok önemli olmasına rağmen bunlar önceki besin maddeleri kadar önemli değildir. Fındık bitkisi normal gelişmesini Ph’sı 5–7 arasında olan topraklarda sağlayabilmekte ve bol ürün verebilmektedir. Ancak fındık tarımı yapılan Karadeniz bölgesi toprakları genellikle asit karakterdedir. Toprakta kireç noksanlığının fındıkta meydana getireceği zararlar diğer besin maddelerinin alınamaması ve toprak yapısının özelliği ile direkt ilgisi olup yaprakların vaktinden önce sararmaları, tepe sürgünlerinde kurumalar, zayıf kök teşekkülü ve azot, fosfor, potasyum noksanlığında görülen arazların meydana gelmesi şeklindedir.
Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzeltilir. Toprağın havalanması, ısınması ve su tutma özellikleri de düzeltilmiş olur. Toprakta mikroorganizma faaliyetleri artar, bazı besin maddelerinin ayrışması ve bazılarının da toprakta tutularak yıkanıp gitmesine engel olur. Özellikle asit karakterli olan toprak bünyesini de fındığın gelişmesi için istediği normal Ph derecesine yükseltir.
Fındık için genelde Kasım-Aralık ayları kireçleme için uygundur. Kireçleme işlemi 4–5 yılda bir toprak analizi yaptırılarak ihtiyaç olduğu takdirde tekrarlanmalıdır. Kireçleme fındık bahçelerine iki yöntemle uygulanır. Tavsiye edilen kireç miktarı bahçenin tamamına muntazam ve eşit olarak serpilerek köklere zarar vermeyecek şekilde mümkün olduğu kadar derin çapalanır. Yâda ocakların dal iz düşümlerindeki 50–60 cm genişliğinde halka şeklindeki banda muntazam olarak dağıtılarak mümkün olduğu kadar toprak derinliğine çapalanır. Bu takdirde verilecek kireç miktarı birinci yönteme göre daha az olmaktadır.
- Verim Çağındaki Fındık Bahçelerinde Çiftlik Gübresi Uygulanması: Toprağa verilecek çiftlik gübresi ve benzeri organik gübreler toprağın verimliliğinin artmasına, toprakta besin maddelerinin tutulmasına, su tutma kapasitesinin ve katyon değişim kapasitesinin yükselmesine, toprağın havalanmasına ve işlenmesine, toprağın erken tava gelmesine olumlu etkiler yapmaktadır.
Fındık bahçelerinde bu gübreler Sonbahar veya ilkbahar başında ocağın dal iz düşümüne halka şeklindeki 50–60 cm genişlikteki banda 30–40 kg kadar eşit olarak dağıtılır ve hemen toprağa çapalanır.
FINDIĞIN HASAT, HARMAN VE DEPOLANMASI:
Hasat: Hasada başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır. Onun için hasattan en az 5–10 gün önce bahçenin girinti adı verilen afetle temizliğinin iyice yapılması gerekmektedir. Fındıkların hasat olgunluğuna geldiği bazı özelliklere bakılarak anlaşılmaktadır. Bunlar;
- Zurufların iyice sararıp kızarması
- Fındık tanelerinin zuruf içerisinde oynamaya başlaması
- Sert meyve kabuğunun ¾ nispetinde kızarması ve iç’in kendine has sertlik ve tadını alması
- Sağlam ve dolgun meyveleri taşıyan dalların sallandığı zaman mevcut meyvelerin ¾’ünin daldan dökülmesi fındığın hasat olgunluğuna ulaştığını gösterir.
Fındığın en iyi hasat edilme şekli silkme suretiyle yerden toplanması ise de bölgede bu tür hasada imkân verecek bahçeler çok azdır. Bu hasat şeklinde fındıklar tam hasat olgunluğunda toplandığından randıman ve kalite iyi olduğu gibi dal ve dalcıklar ile gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan tomurcuklar da zarar görmemiş olur. Bölgede daha çok uygulanan hasat şekli daldan el ile toplamadır. Bu hasat şeklinde dikkat edilecek en önemli hususlar dalların birbirine sürtünmemesi, çotanakların dala birleştiği yerden tek tek koparılması ve gelecek yılın mahsulünü oluşturacak olan dal, dalcık ve tomurcukların dökülmemesi için sıyırma şeklinde toplama yapılmaması ve hasadı yapılan dalın dikkatlice yerine bırakılmasıdır.
Harman: Sepetlere toplanan fındıklar yörelere göre harar, selek ve hey adı verilen 30-40 kg’lık sepetler ile veya çuvallara doldurulmak suretiyle sırtta ve ulaşım araçları ile harman yerlerine taşınırlar. Bölgede harman yerleri genellikle düz veya hafif meyilli çayırlık ve sert toprak olan yerlerdir.
Harman yerine getirilen fındıklar 3–5 gün yığın halinde bekletilir. Daha sonra tırmık ile harman alanına 10-15 cm kalınlıkta bir tabaka halinde serilir. Güneşli havalarda tahta kürek veya tırmık ile her gün karıştırılarak 3-5 gün kurutulur. Belli bir miktar kuruyan bu fındıklar patoz denilen fındık ayıklama makinesine verilmek suretiyle zuruf ların dan ayrılırlar. Ayıklanan bu fındıklar toprak harmanlarda bez,beton harmanlarda ise bez kullanılmadan 2-4 cm kalınlıkta serilirler. Güneşli havalarda her gün 2-3 defa tırmık ile karıştırılarak kurumaları sağlanır. Bu şekilde 3-4 gün kuruyan fındıklar vantilatörden geçirilmek suretiyle toz, toprak, zuruf parçalarından ve boşlarından ayrılır. Bu şekilde temizlenen fındıklar tekrar harman yerine serilerek içlerinde bulunan taş, toprak gibi sert ve yabancı cisimler alınır.
Depolama: Depo olarak kullanılacak olan yer serin, kuru ve havalanabilir nitelikte olmalıdır. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. 1 yıldan daha uzun bir süre muhafaza için ısının 2-4.5 C ‘de ve nisbi rutubetin %55-60 arasında olması gereklidir. Isının yükselmesi acılaşmaya, nisbi nem oranının artmasın da küflenmeye yol açmaktadır.
|